FON AJANS ARREDAMENTO DEKORASYON YIL:1993
SAYI:5
KONUTTAN TANITIM DÜNYASINA ULAŞAN YOLCULUK
Eski bir Etiler evi, Fon Ajans'ın yeni çalışma mekanı ihtiyacı için
yenilendi. Tasarımcısı Şekip Davaz bu serüveni anlatıyor. Uzun yıllar
Cağaloğlu'nda, tanıtım işinin mutfağının yanıbaşında çalıştıktan
sonra, artık burasının iletişim araçlarından yalnızca bir bölümünü
ilgilendirmesi ve de yakın bir gelecekte başka yerlere taşınmak zorunda
kalınması olguları, sektördeki diğer kuruluşlar gibi Fon Ajansı da "eski
yokuş"tan ayrılmak için düşündürtmeye başlamıştı. Reklam/tanıtım
ve de tasarım hizmetleri artık kentin az yoğun ve titreşimi az bir
yerlerinde olmalıydı.
Bu düşünceden hareketle, imar durumu açısından çevresindeki ağaçları
geçmeyen (iki kat ile sınırlı) irtifası ile, bitişik nizam olmayan,
yeşil oranı yüksek, ama ana arterlere de yakın ve de prestij bölgesi
olma özelliği ile Etiler'in klasik bahçeli evlerinden birinde karar
kılındı.
İş belirlenmişti. Bahçeli eski bir banka evinden (üstelik de yığma
konstrüksiyon) bir iş yeri, bir reklam ajansı yapılacaktı.Yapının
bahçedeki konumu ön cephe yol görünümünün yakın plan detaylarıyla
zenginleştirilmesini gerektirirken, bu tercih iç mekandaki işlev
dağılımına da yansıyarak arka tarafın daha sakin olmasını beraberinde
getirdi. İlk iş olarak ana ana girişin zaten simetrik olan cephenin
tam ortasına alınması ( yandaki eski giriş de servis kapısı olarak
korundu;ama tabii ki yeniden tasarlanmak koşuluyla) böylece gündeme
gelmiş oldu.Bahçeyi yoldan ayıran duvarda binanın yolla mekansal
bir birlik içinde tutulması amacıyla oldukça alçaltıldı, ama buna
bağlı olarak da kapı açıklığı dışından girişin caydırıcılığını sağlamak
ve öndeki bitkilerin korunması için, yapıdaki geometrik ipuçlarına
uygun bir parmaklık tasarlandı.
Mesai saatleri içinde daima açık durması gereken bahçe kapısı da
detay ve oran oyunları ile "açık duracak bir kapı gibi " değil
de girişi belirleyen özel bir yönlendirici biçiminde tasarlandı.Orta
akstaki girişin gerektirdiği döşeme kotu minimumda çözülmeye çalışarak,
yol ile bina arasına olabildiğince geniş bir yeşil alan bırakıldı.
Böylece zaten binanın orijinal renginden pek uzak olmayan ve su basman
ve detaylardaki grilerle desteklenen açık pembe renk (Marshallite
dış cephe kaplaması, 5407 gülbeşeker), bu doğal yeşil zemin üzerinde
binayı bir renk duygusuyla ortaya çıkartmış olacaktı.
Ana giriş kapısının eskiden alt balkon olan yere alınmasıyla, kapının
bir balkon altı girişi durumundan kurtarılması için öne doğru çift
kapılı özel bir kapı feneri yapıldı, balkon tavanı reflektif bir
malzeme olan gofrajlı alimünyumla kaplandı ve bununla beraber de
klasik balkon figürlerinden olan küpeşte, olabildiğince farklı bir
biçimde ele alınarak, bir balkon için gerekli emniyet duygusuyla
görüntüde çelişen, metalik etkisiyle olduğundan ince gözüken tek
bir boru (düşey bağlantıları içeriden kılıcına koyulmuş lamalarla
yok gibi gözüken) ve altındaki camla (telli) bu etki elde edilmeye
çalışıldı.Diğer taraftan da telli camın yarattığı kumlu ışıltılar
amaçlanan bu zayıflığı güçlendirirken, cephedeki klasik malzeme dokusunu
zenginleştiren bir görünümde sağlayacaktı.
Pencereler yeniden tasarlanırken yapıdaki açıklıklar aynen korunmakla
beraber, farklı bir oran veren üç çeşit parçaya bölünerek, denizliğin
ölçü katlarından (5x5x5cm)oluşan iki dişli bir üst bordürle, yapının
özgün görünümünden kopmayan bir katkı amaçlandı.Diğer taraftanda
içeride kullanılan mikrostorları pencere girintisine yerleştirebilmek
(yığma binanın kalın duvarları bunu adeta zorunlu kılmıştır) ve çevrenin
bahçelik olması nedeniyle havalandırmanın pencere açılarak sağlanması
durumunda storların kırılmadan, bozulmadan ışık denetimini sürdürebilmesi
için kanatların (orta sabit, iki yan açılıyor) dışarı açılması en
rasyonel çözüm olarak görüldü. Emniyet demirleri de hem bu mikrostorlarla
, hem de kasa bölümü ile renk çizgi olarak gizlenecek biçimde tasarlandı.
Ana kapıdan içeri girildiğinde,hem resepsiyonist sekreter, hem santral
ve hem de bina girişini bu bekleme bölümünden yola kadar kontrol
edilebilecek bir pozisyon düşünüldü.
Burası, ajansa gelecek kişinin firma adına karşılaşacağı ilk elemanın
yeri olacaktı.O nedenle, atmosferin seremonik nitelikleri önem kazanıyordu.Kullanılacak
enstrümanlar ise fonu oluşturan arka duvar, ışıklandırma, bekleme
koltukları (Le Corbusier'nin "siega á dossier basculant"ı)
(oynar arkalıklı koltuk), sekreter masası ve dolabıydı. Eni gibi
derinliği de fazla olmayan (4.40x3.70m) bu bölüm için hem yansıtıcı
özellikler taşıyan, hemde eski tuğla dokusuyla mat bir veren bantlardan
oluşan bir duvar tasarlandı.Bu yatay çizgiler ve yansımalarla en
ve derinliği arttırıcı illüzyonlar sağlandı. Duvarın önünde ki masa
da böylece biraz daha güçlendirildi. Girişteki simetrik düzenin noktalandığı
yerde bulunması için özel bir tasarım yapıldı. Çünkü yapının korunmak
durumunda olunan ve müşterinin ağırlanacağı toplantı ve yönetici
odalarına çıkan kat merdivenleri sağ taraftaydı. Ana sirkülasyon
bu tarafa olacaktı. Böylece hem masanın özel tasarımıyla, hemde kemerli
geçitle güçlendirilmiş bir sağa yöneliş dili oluşturulmaya çalışıldı.
Klasik bir eski dubleks ev merdivenini olabildiğince basit bir çözümle
bir işyeri, üstelik de seremonik sirkülasyon üzerindeki bir işyeri
merdivenine dönüştürmek için, ilk önce demir tırabzan yok edilerek,
yerine varla yok arası alçak bir duvar koyuldu. Ve bu duvar diğer
duvarlardan farklı olarak parlak açık griye boyanarak merdivenin
darlığı hem ölçü, hem de renkle gizlendi. Yemekhane , mutfak ve ısıtma
sistemine inen merdiven pek göze çarpmamalıydı, bunun için sahanlığa
yanları beyaz ankara tarağı, üzerine de 6cm kalınlığında karadeniz
grisi doğal granit tabla oluşturulmuş bir baba kullanıldı.Böylece
yukarı çıkışta daha belirginleşmiş oldu. Yukarı yönelenen bu rota
direkt ve endirekt aydınlatmayla desteklendi. Üst kat merdiven sahanlığı,
doğal ışık olanağı ile bitki ve saydamsı detay katkıları elde edildi.
İşin bağlandığı esas yer için hem binanın orta aksında bulunan, hem
de ön ve arka cephelere hakim olan bir pozisyon uygundu.Bununla beraber
yığma yapının zorlamasıyla burası (tavandan sarkan lento/kiriş) en
azından tavanda ikiye bölünme durumundaydı.Bu da kemerimsi bir biçimle
gizlenerek geçiştirildi.Bahçe tarafına toplantı yol tarafına da sohbet/konuk
ağırlama ve video izleme işlevleri düşünüldü. Buraya açılan iki yönetici
(iki ortaklı bir kuruluş) odasıyla beraber toplantı salonu, tüm binada
zemin kaplaması olarak kullanılan siyah seramiği (30x30cm) yumuşatmak,
ısıtmak ve birazda buranın ayrıcalıklı kılınması için yanlarda 60cm'lik
bir seramik bırakılarak parke kaplandı. Bunun için doğal elyafını
iyi okutan kestane seçildi ve siyah seramikten de kopmamak için cilası
şeffaf bir siyahla koyulaştırıldı.
Toplantı mekanının bol ışıklı (direkt halojenler ve alçı tavan bordüründen
endirekt soğuk aydınlatma) olması ve zeminin koyuluğu eşya seçiminde
kromajın öne çıkmasını getirdi. Böylece toplantı masası için Breuer'in
boru iskemlesi, rahat oturma koltukları olarak da le Corbusier'nin
Grand Conford koltuğunun çift kişilikleri kullanıldı. Yönetici koltukları
içinde Tuna Girsberger Trilax (doğal deri, kırmızı/kahverengi) tercih
edildi.Dolaplarda Koleksiyon mobilya gri "Karınca Serisi" kullanıldı.Yapının
ikinci büyük mekanı grafik tasarım atölyesi için oluşturuldu.Yığma
binanın tüm kısıtlamalarına karşın, sobalı oda sistemi, bazı duvarların
açılıp yeniden düzenlenmesiyle bir ölçüde aşılabildi. Binanın arka
bahçesine, balkonun kapatılarak ileri taşınmış bir pencereden bakıyordu
burası. Bu nedenle bahçenin yemyeşil dokusunun olabildiğince kesintisiz
bir biçimde içeriye gösterilmesi ve tam bu açıklığın orta aksında
bulunan ve pencere kadrajına denk düşen bir erik ağacı, doğramanın
özel bir biçim almasına neden oldu. Havalandırma için yukarıdan bir
vasistas bantı geçildi, altı ise yekpare cam oldu.Işık denetimi yine
mikrostorla çözüldü.
Binanın yığma olması nedeniyle, yerden ısıtma sisteminin tercih edilmesi
yerleşime ilişkin olası bir çok tatsız detaydan kurtulmayı sağladı.Tüm
açıklıklarda ısıcam kullanıldı.Masalar için soğuk füme cam seçildi,
personele ait oturma ve misafir sandalyelerinde Bürosit kullanıldı.Buraya
kadar söz edilen konularda mekana ilişkin teknik detaylar ağırlık
kazanmış olmakla birlikte, bir reklam ajansının "olmazsa olmaz" niteliklerinden
yola çıkılmış ve türsel kimlik amaçlanan dozda belirginleştirilmeye
çalışılmıştır.